ZİHNİN YANSIMALARINDAN YÜRÜYEN BİLİNCİN, BİLGELİĞE YÜKSELİŞİ
Yazdığım her şey, içsel bir zorunluluğun sonucuydu. Kaynakları da kaderimde olan bir zorlama. Yazdıklarım bana içimden saldıran şeylerdi, Beni harekete geçiren ruhun konuşmasına izin verdim. C.G.Jung – 2001
Son iki günün enerjisi… Anaretik derecede gerçekleşen İkizler Dolunayı, Ay’ın Yay Güneşi’ne meydan okuması, Neptün kareli, Jüpiter destekli, yolu göremesen de, içindeki bilge seni gitmen gereken yere götürecek, sen yeter ki o sese teslim ol …
Deneyimlerimin içsel manasını anlamaya çalışan Güneş-Yay bilinci; büyürken başlayan öğrenme sürecimde edindiğim tüm kalıplarımla çalışan Ay-İkizler enerjisi ile bana içten saldıranları dışarıda görünür kılıyor.
Nefssel olarak ağır zamanlardır Ay-İkizler yerleşimi, hayatta kalmaya odaklanan ilkel beynimiz, tüm stratejilerini zihinsel öğrenmişliklerini kullanarak taramaya, karşılaştırmaya, çözümlemeye, kıyaslama çalışır. Kaynağında ise, içimizdeki en yoğun dişil enerjinin bizi hayatta tutma güdüsü yatar, çünkü Yaşam Ağacına göre; İkizler yolu anne-çocuk arasındaki zihinsel biçimlenme alanı olarak Satürn-Güneş arasında açılır.
Ay-İkizler tetiklenmesinin kaynağını ise bize, yönetici Merkür’ün yerleşimi söyleyecektir. Bugünkü dolunay enerjisinde Merkür Oğlak burcunda yerleşiyor, yani eksik-yetersiz olma endişesiyle var gücüyle kendini mükemmel kılmaya çalışan, takdir ve yardım görmemiş, hep kendi başına halletmiş, desteksiz, depresif bir Merkür faaliyetinden bahsediyoruz, Uranüs ile bağlantısı, ferdiyetine uygun arayışlarını ve sıçrayışlarını anlatıyor. Özetlersek; bugünkü Dolunayda tüm hayatta kalma stratejilerimiz, korku dolu, yalnız bir zihnin endişelerini gidermek üzere tam yol faaliyette.
Ay’ın karşısında yerleşmiş Güneş ise Yay burcunda, en derinlerimize aydınlık katarak bizi bilinçlendirmek üzere parlıyor. Öz ile nefs arasındaki bu düelloda, asaleten güçlü Güneş söz sahibi olacak ve Yöneticisi Jüpiter’den de aldığı destek ile, hem bireysel olarak varoluşumuza, hem de insanoğlu olarak tüm güdüsel eğilimlerimizle yarattığımız tüm insanların ortak hafızasından akan bilgeliğe kanal oluyor.
Günlük hayattan edinilen bilginin (İkizler), varoluş amacımıza genişlemesi (Yay) ve ardında yatan sebeplerin idrak edilmesi sürecindeyiz. 4 Aralık’ta Yay burcunda yaşanan Güneş Tutulması ile başlayan döngünün, Yay burcunda gerçekleşen bu dolunay ile ilk yüzleşme etabı deneyimleniyor. Zihinsel kalıplarımın ayağıma taktığı prangaları ve aynı Yay Burcunun sembolü olan Ok gibi, beni aşağı çekme yoluyla bir yayda gererek yukarı sıçratmasının gergin, ani, beklenmedik şaşkınlığı. İlahiye uzanan yolda sıçrama fırsatı. Hepimize farkındalık olması dileğiyle…