Makaleler

KİMİN YÜKÜNÜ TAŞIYORSUN, KİME YÜKLÜYORSUN

Dün yoğun bir dolunay yaşadık, dürtüsel yönlerimiz kendimizi merkeze koymaya, odakta olmaya çalışırken, bilinçli eğilimlerimiz bize nefsimizi indirmemizi, çocukluğumuzda tamamlayamadığımız alıcı açlıklarımıza artık ihtiyacımız olmadığını, büyüdüğümüzü, var oluş sebebimizin sadece bireysel bir konu olmadığını, başkalarıyla bağlı olduğumuzu ve gerektiğinde kendimizi, egomuzu geriye çekip akışla birlikte hareket etmemiz gerektiğini söyledi.

Bu bir dolunay yazısı değil, asıl mevzu, etkisi yaklaşık 3 gün süren bu dolunayın Ay Düğümleriyle oluşturduğu GRAND CROSS veya Büyük Kare dediğimiz kombinasyonu oluşturması ve Akrep-Boğa aksına yerleşmiş düğümlerin, dolunay ile tetiklenmesi, çarpişması.

Akrep-Boğa aksı, Hayat Ağacı yönünden incelendiğinde Boğa, eşlenik yolu olan Yengeç ile senkron çalışır ve bu iki bilinç birlikte BEDEN ve taşıdığı YAŞAM dengesini kurar. Aile yoluyla (Yengeç) ve hem genetik hem de ruhsal olarak bize akan Yaşam enerjisi, devamlılığını sağlayıp kendini sabitlediği Beden (Boğa) üzerinden deneyimlerini gerçekleştirir ve içinde sakladığı saf ÖZ’e (KOÇ) tekamül sürecini HAYAT dediğimiz süreyi vererek temin eder. Boğa, madde yoluyla manayı, Beden yoluyla Ruh’u taşıma bilincidir, Öz’ü taşıyan KAP’tır. Aldığı tüm genetik ve enerjetik potansiyel ise Yengeç yani aile ile bağlıdır.

Bize akan hayatı en güzel şekilde onurlandırmak ve taktir etmek için, Ailemizden (IC-Yengeç) aldığımız tüm potansiyellerimizi kendi kadersel planımıza (MC-Oğlak) taşımamız gerekir. Burada en kilit nokta AİLE’dir. Kaynaklar bize kendimizi gerçekleşirmemiz için akar iken, eğer kaynaklarımızı bize ait olmayan sorumlulukları yüklenerek tüketirsek, Yengeç evresinden Oğlak bilincine yükselemeyiz, bu çok kritiktir çünkü Oğlak bilinci veya MC, haritada realize etmemiz gereken en önemli noktalardan biridir, kendi kaderimize yürümeyi yani tekamülü temsil eder. Yengeç-Oğlak bir denge içinde olmalıdır ve bilinçle dengelenmelidir.

Ancak duygusal bağlarımız bizi genellikle Yengeç evresinden kıpırdatmaz. Bir aile bireyinin yetişkin olmasına rağmen kendi kader planında çözmesi gereken meselelerini kendi üzerimize aldığımızda, örneğin alkol problemi yüzünden kendi kurduğu ailesinde almadığı sorumluluklarını veya kumar problemi sebebiyle edindiği borçları üzerimize sorumluluk olarak aldığımızda, onun bedel ödeme yoluyla yürümesi gereken acılı büyüme sürecine engel olmuş oluruz. Yani iyi niyetle kendimizi feda eder ancak onun düştüğü çukurda kalmasını garantilemiş oluruz, çünkü ayağa kalkmayı kendi çabasıyla öğrenmesini engelleriz, bu durum defalarca tekraralarsa, ardımızda her düştüğünde birinin onu kaldırmasını bekleyen küçük bir çocuk bırakırız.

Yengeç için, eşlenik enerjisi Boğa’dan yani bizi destekleyen sahip olduğumuz KAP’tan vermeye başlarsak, zamanla KAP sızdırmaya, beden hastalanmaya başlar. İçsel olarak eksildiğimizi hissederiz ve yaşamsal enerjimize tehtid duygusu bizi tetikte ve öfkeli yapar. Zaman içinde yoruluruz çünkü sırtımız sadece kendi yükümüzü taşıyacak kapasitededir, yükü artırırsak bel bükülür, sırt ağırır, yorgunluk başlar.

Ancak süreç sadece bununla kalmaz. Belimiz başkalarının sorumluluklarını yüklenip büküldükçe, yük ağırlaştıkça, biz yıprandıkça, sırtımızdan kendi sorumluluklarımızı indirmek ve örneğin kendi kurduğumuz ailemize karşı görevlerimizde anlayış beklemek, eşimize veya çocuğumuza ayırmamız gerekenlerden fedakarlık etmek, yapamadıklarımızı onların sırtlarına yüklemek yoluyla, başkalarından aldıklarımıza yer açar, kendimizinkileri de başkalarına yükleriz.

Akrep, eşlenik yolu olan Oğlak ile beraber çalışır, ve Boğa’nın bu eksilme sürecinde devreye girer ve kaderimizze yürüyebilmek için bırakmayı, tahliye etmeyi, dönüşmeyi öğretir, ancak bu sancılı bir süreçtir, yük ne kadar ağırsa yere kapaklanma riski de o kadar büyüktür.

Özetle, “kendime hak gördüklerim, sahip olduklarım ama vazgeçmek zorunda kaldıklarım” hesapları dönemindeyiz. Bu dolunuay enerjisi ile alma-verme dengemizi ve başlattığımız yük alma ve başkasına yükleme zincirlerini yeniden gözden geçirme zamanıdır.

Dün Aslan burcunda yerleşen Ay “benim ihtiyaçlarım” diyerek dolunayda bu meydan okumaya dahil oldu, Güneş’in kararlar alırken sapla samanı iyi ayırt etmesi gerekiyor gibi görünüyor. Şifa bulmamız dileğiyle…

Bir cevap yazın

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.